Video; tıpkı Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi bildiklerimiz ile gördüklerimizin uyuşmadığı, dinlediklerimiz ile baktıklarımızın ters düştüğü bir yapı olarak karşımıza çıkan ve günümüzde bir diş kliniği olarak işletilen eski Yedikule Rum İlkokulu’nu konu alır. Yedikule İmrahor Caddesi’nde bulunan yapı bugün önünden alelade geçip gittiğimiz ve hikayesini bilmediğimiz onlarca yapıdan yalnızca biridir. Biraz daha yakından baktığımızda ise geçmişin izlerini; içerideki tozlu kitaplarda değil, bir protez uzuvda yahut yerine kaynamaya çalışan bir ette olduğu gibi hissederiz.
Binanın bugünkü sakiniyle eski bir öğrencinin anlatımları aracılığında izleyicinin gördükleri ile duydukları arasında bir mesafe oluşturmayı amaçlayan videoda; geçmişe dair anlatımlar, kapıdan girdiğinizde bölündüğünüz makine sesleri ile kesintiye uğramaktayken; bugünün anlatısında ise okulun değişmeyen kapısı, merdivenleri ve tavan arası ön plandadır. İmge yabancılaşır, tıpkı varlığı artık bildiğimiz ama tanımadığımız ölü bedende olduğu gibi…
İnsandan geriye kalan tek organik yapı olarak diş… Bir okuldan geriye “diş” mi kalır? …
(d .1994, İstanbul) 2018’de Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Resim bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitenin yüksek lisans programını 2023 Aralık ayında iktidar yapılarının bellek tahakkümlerine odaklanan “Geç(me)mişin İzleri: Çağdaş Sanat Yapıtlarında Aidiyet ve Karşı Bellek Temalarının İncelenmesi” adlı tez çalışması ile tamamlamıştır. İstanbul’da ikamet etmekte ve üretimlerini bellek, hafıza, boşluk kavramları ekseninde sürdürmektedir. Kolektif ve bireysel çalışmalarında bellek tahakkümlerinin kamusal ve kişisel alanlardaki yansımaları ekseninde üretimlerini sürdürmekte gündelik hayatın kesişim noktalarını sanat pratiğinin içine katarak kavramlar ve kelimeler aracılığı ile yeni bir oyun alanı yaratmaktadır. üretimlerinde iz, boşluk ve yokluğun temsil biçimlerine odaklanmaktadır.