“Küçük Atina” ismiyle de anılan, Cenevizlilerin ahırlarının bölgede bulunması sebebiyle Yunanca tavla (ahır) ve ta çoğul ekiyle Tatavla olarak isimlendirilen, külhanbeyleri, meyhaneleri, karnavalı ile ünlü 1929’da bir gece çıkan yangınla ismi Kurtuluş olarak değiştirilen bir semtin işitsel belleğini oluşturma, kurgulama çabası bizimki.
Bölgenin mimari olarak en sembol öğesi elbette Aya Dimitri kilisesi, bu sebeple çan sesleriyle açılıyor ses işinin kendisi, ardından elimizden geldiğince eski günleri yad etme çabası, yangın sesi tüm kompozisyon boyunca eşlik ediyor, çünkü semtin Türkleştirilmesinde bir milat. Yunanca konuşmaların ardından Baklahorani Karnavalı’nı ve bir yandan da buradaki meyhane kültürünü anımsatmak için rembetiko müziği duyuyoruz. Ardından 6-7 eylül pogromu, kırılan camlar, yağmalanan dükkanlar… Bundan sonra kaotik bir hal alıyor ses kompozisyonu, çığlıklar, güruhun sesi, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının adımları gibi.
Aya Dimitri kilisesi başkanı Dimitris Zatos Tatavla’nın homojenliğini sağlayan şeyin fakirliği olduğunu söyler, bu bir alt kültür ve isyan duygusu yaratır ona göre, bu da kültüre, yemeğe, müziğe yansır. Onca değişime rağmen hissedersin semtin köklerini. Zamanında yokuş sebebiyle girilemeyen yollar artık kaldırımlardan taşan kalabalıkla doludur, bitmeyen inşaat sesleri, semtin son dönemler popülerleşmesi ile açılan mekanları ile semt yeni bir cazibe merkezine dönüşür.
Bu ses işi geçmişin tam da bugünden geçmişe bir çağrı denemesi, kaçınılamayacak şekilde tüm noksanlarına rağmen….
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji lisans programının ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi Felsefe ve Toplumsal Düşünce yüksek lisans programına başladı. Yüksek lisans eğitimi süresince gündelik işitsel deneyimlerini esas alarak ses çalışmaları alanına ilgi duymaya başladı ve İstanbul’un Balat bölgesinde şehir sesleri ve aidiyet hissi arasındaki ilişkiyi incelediği bir tez yazdı. Ürettiği ses kolajları toplumsal cinsiyet, bellek ve mekânsal aidiyet alanlarının kesişiminde yer almaktadır. Üretimlerine farklı projeler çerçevesinde devam etmekte aynı zamanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji bölümünde doktora programına devam etmektedir.
Ozan Özvatan mimarlık, müzik ve oyun tasarımı alanlarında eğitim aldı. Üzerine çalıştığı üretimlerde çok disiplinli bir yaklaşımın etkisi görülebiliyor. İstanbul’da yaşıyor ve mekân, ses ve sanal ortam kesişiminde gerçekleşen üretimlerine devam ediyor.