Gündelik dilde Nerede yaşıyorsun? sorusunu Nerede oturuyorsun? sorusu da ikame eder. Bir mekânda yerleşik olmaya, ikamet etmeye dair bir soru olan böylesi bir sorunun ise yaklaşık bir yıllık araştırma sürecinde ziyaret edilen semt ve mahallerde cevaplanması zor bir soru olduğunun fark edilmesinin akabinde, projenin araştırma ve sergi koordinatörü Servet Kaplan tarafından “Oturmak/Yerleşmek” adını verdiği mekâna özgü bu yerleştirme üretildi.
Araştırma için seçilen semt ve mahalleler olan Balat-Fener-Ayvansaray-Hasköy, Tarlabaşı-Dolapdere, Kurtuluş ve Samatya hem mekânsal hem de tarihsel olarak zorla yerinden edilme ve mülksüzleştirme pratiklerinin kümelendiği alanlardır. Geçmişin yıkımları ile yakın tarihin yıkımlarının iç içe geçtiği, yapısal ve sistematik şiddetin kendini en görünür kıldığı alanlardır. Ermeni Soykırımı, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül Pogromu, 1964 Rum Sürgünü sonrasında burada yerleşik olanların bu alanları terk etmek zorunda kalmalarının akabinde geride bıraktıkları, yıkılmaya yüz tutan mekanları farklı coğrafyalardan yerinden edilenler mekân tutar. 1950’ler sonrasında Anadolu’dan İstanbul’a göç eden Ermeniler (Samatya ve Kurtuluş semtleri), 90’lı yıllarda köy yakılmaları sonrasında İstanbul’a göç eden Kürtler (araştırma yaptığımız tüm semtler ama özellikle Tarlabaşı ve Dolapdere), ülkelerindeki savaş, şiddet, yoksulluk sebebiyle göç etmek zorunda kalan göçmenler (tüm semtler ama özelikle Tarlabaşı, Dolapdere, Balat ve civarı) bu semt ve mahallerdeki yıkım alanlarında yaşamaya başlar. Yıkım, zorla yerinden edilme ve mülksüzleştirme bu semtlerde özellikle “kentsel dönüşüm” adı altında, farklı boyutlarda hala sürmekte ve bu toplulukları mülksüzleştirerek zorla yerinden etmektedir. Araştırma sürecinde karşılaşılan bu çok katmanlı yıkım, zorla yerinden edilme pratiğine rağmen orada yaşayanların ve/veya geçmişte yaşamış olanların, mekâna güçlü bir tutunma pratiği sergilediğini söylemekte mümkündür.
“Oturmak/Yerleşmek” adı verilen mekâna özgü bu yerleştirme, Martin Heidegger’in “İnşa Etmek, Oturmak ve Düşünmek” isimli makalesinden esinleniyor. Kalmayı, bir yerde durmayı/oturmayı, ikamet etmeyi, bir ölümlü olarak yeryüzünde olmayı, bir “mekânda” oturulduğu sürece mümkün olması ile birlikte düşünmeye çalışıyor. Yerinden edilmeler sebebiyle oturmanın mümkün olmamasını fakat yine de varlığını sürdürme çabasını, sandalyelerin mekânın yapısına tutunması olarak ifade ediyor.
Lisans eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesinde, yüksek lisans eğitimini ise İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler programında tamamladı. Akademik çalışmalarını ve bağımsız araştırmalarını, estetik ve politika, toplumsal hafıza, yas gibi alanlarda sürdürmektedir. Ele aldığı kültürel ve sanatsal üretimleri; psikanaliz, sanat ve siyaset felsefesi gibi disiplinlere başvurarak kültürel incelemeler ve görsel kültür çalışmalarının disiplinler-arası yönteminden faydalanarak incelemektedir. Bugüne dek yazdığı yazılar birikim, imdat freni, yeni-e gibi dergilerde yayımlanan Servet Kaplan, yürütmekte olduğu akademik çalışmalar ve bağımsız araştırmaların yanı sıra lisans yıllarından bu yana hak temelli çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerinde bi fiil çalışmaktadır.