Tatavla Karnavalı: Kenti Deneyimlemenin Diğer Yüzü
Tatavla’nın yaşadığı mekânsal ve sosyal dönüşümden etkilenen kültürel miraslardan biri de semtin hafıza katmanında, sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yer edinen Tatavla Karnavalı’dır. Geçmişi yüzyıllara dayanan Tatavla Karnavalı, başta Rumlar olmak üzere İstanbul’da yaşayan farklı toplumsal kesimleri bir araya getiren önemli bir şenliktir. Apokries, Apukurya ya da Baklahorani gibi isimlerle de anılan bu karnaval, özellikle İstanbul’da yaşayan Rumlar için bir araya gelme ve eğlence aracı olmuştur. Farklı semt ve mahallelerden, farklı toplumsal kesimleri Tatavla’da buluşturan kutlama, bu topluluklar arasında diyalog ve etkileşimi mümkün kılardı.
***
Karnaval sözcüğü, “ete veda”, “güle güle et” anlamlarına gelen Latince “carne vale” sözcüklerinin birleşiminden oluşur.* Kökleri pagan kültürüne dayanan karnavallar, özellikle Hıristiyanlık sonrasında Hıristiyanlar tarafından geleneksel bir kutlama olarak ön plana çıkar. Kırk günlük Büyük Perhiz döneminde et, hayvansal ürünler, şarap ve yağ tüketilmemesi, cinsel ilişkiden kaçınılması sebebiyle; perhiz öncesinde iştahın tatmini ve bedenselliğin ön plana çıkarılması için ise bu kutlamalar organize edilir. (İlim, 2016: 151).
Paskalya’nın habercisi, kırk günlük büyük perhiz öncesinde kutlanan bir karnaval olan Tatavla Karnavalı, Apokries ve Apukurya ya da Baklahorani gibi isimlerle de anılmaktadır. Apokries sözcüğü, Latince bir kelime olan karnaval’ın Rumca karşılığıdır ve “etten uzaklaşmak” anlamına gelir. Apukurya ise Apokries sözcüğünün Türkçeleştirilerek halk arasında kullanımıyla ortaya çıkmıştır. Keza Tatavla Karnavalı yerine zaman zaman Apukurya Maskarası’nın da kullanıldığı görülür (Alpan, 2024: s. 112). Baklahorani ise Ortodoks karnavallarını Katolik karnavallarından farklılığını ortaya koyan bir sözcüktür. Ortodoks gelenekte Katolik gelenekten farklı olarak perhizin başladığı ilk günde de kutlamalara devam edilir ve bugünde yapılan kutlama Baklahorani olarak adlandırılır (Vardar, 2020). Ayrıca bugün, pazartesiye denk düşmesi ve perhize hazırlık için temizlik yapılan bir gün olması sebebiyle Temiz Pazartesi (Kathari Deftera) olarak da anılır.
***
Zamanla gelenekselleşerek ve dönüşerek kent meydanları ve sokaklarda “aşırılıkların” sergilendiği eğlencelere dönüşen bu kutlamalar, toplumun farklı kesimlerini buluşturarak farklı diller ve kültürlerin etkileşime girmesini sağlayan kent kültürünün önemli bir parçası olur. Mihail Bahtin, karnavalların din, dindarlık ve kent yaşamı ile farklılaşan bir ilişkisi olduğunu söyleyerek bu ilişkiyi şöyle açıklar:
Ortaçağda bir insanın adeta ikili bir hayat sürdüğü söylenebilir (elbette belli çekincelerle): Biri, baştan sona ciddi ve kasvetli, katı bir hiyerarşik düzene dayanan, dehşet, dogmatizm, hürmet ve dindarlık yüklü resmi hayat; öbürü ise özgür ve kısıtlanmamış, çift-değerli gülme, küfür ve kutsal olan her şeye saygısızlıkla dolu, küçük düşürmeler ve müstehcenliklerle iç içe geçmiş, herkes ve her şeyle içli dışlı, samimi bir temasın hüküm sürdüğü karnaval meydanının hayatı. (Bahtin, 2004: s.193)
***
- yüzyılın başlarına dek İstanbul ve Tatavla’da yaşayan başta Rumlar olmak üzere farklı toplumsal kesimler tarafından coşku ile kutlanan bir karnaval olan Tatavla Karnavalı da Bahtin’in karnavallar hakkında dile getirdiği üzere farklı toplumsal kesimler arasında etkileşimi sağlayan önemli bir araç olmuştur. Yeşilköy, Şişli, Aksaray, Kumkapı, Pangaltı ve İstanbul’un pek çok semt ve mahallesinden gelerek Aya Dimitri (Agios Dimitrios) Kilisesi’nin meydanında (günümüzde Kurtuluş Son Durak olarak geçen bölge) buluşan bu topluluklar, birlikte şenlik havasında geçen bu karnavalı kutlarlardı. Renkli kıyafet ve kostümler giyen, maskeler takıp yüzlerini boyayanlara müzikler eşlik ederken, kafileler halinde kentin farklı yerlerinden gelerek meydanda buluşan bu topluluklar, şarkılar, çalgılar, danslar ve perhiz yemekleriyle hep birlikte eğlenirlerdi (Hristodulu, 2024: s.32). Coşku ve neşenin hâkim olduğu karnavallar esasen bireysel kimliklerini ve toplumsal konumlarını bir yana bırakarak kendi mutlaklığının dışında buluşan toplulukları bir araya getiren karşılaşma alanlarıdır. Bu anlamda, mevcut düzenin yapısını sekteye uğratabilme potansiyeli de taşıyan karnavallar sayesinde katılımcılar, kuralların askıya alındığı ve hiyerarşik olmayan bir toplumsallaşma pratiği deneyimler.
***
Kent deneyiminin başka bir yüzü olarak karşımıza çıkan Tatavla Karnavalı, semtin geçirdiği mekânsal ve sosyal dönüşüme paralel olarak İstanbul’un toplumsal ve kültürel hayatından silinir. Semt hafızasında önemli bir yer edinen bu karnaval, 1920’lere kadar kalabalık bir şekilde kutlanmaya devam ederken özellikle bu yıllardan sonra yaşanan politik gelişmeler sebebiyle mekânsal ve sosyal bir dönüşüm geçiren semtin kültürel hayatından silinmeye başlar. 1940’lı yıllara kadar küçük gruplar tarafından kutlanmaya devam etse de karnaval, bu yıllardan sonra bir daha düzenlenmez. 2009-2014 yılları arasında semtte yaşayanlar tarafından tekrar yaşatılmak üzere kutlanan karnaval, 2020 ve 2021 yıllarında ise Bellek Şişli tarafından gerçekleştirilen bir organizasyonla tekrar kutlanır.
***
Kaynakça:
* Bknz: Nişanyan Sözlük, https://www.nisanyansozluk.com/kelime/karnaval#:~:text=karnaval%20%2D%20Nişanyan%20Sözlük&text=Fransızca%20carnaval%20“Katoliklerde%2040%20günlük,vale%20“veda”%20sözcüklerinin%20bileşiğidir, son erişim tarihi: 27 Temmuz 2024.
Aytek Soner Alpan, 1929 Tatavla Yangını ve Tatavla’nın Kurtuluş’u, İstos Yayın, İstanbul: 2024.
Fırat İlim, Bahtin: Diyaloji, Karnaval ve Politika, Ayrıntı Yayınları, İstanbul: 2016.
Hüseyin Irmak, Tatavla’dan Kurtuluş’a, Aras Yayıncılık, İstanbul: 2022.
Melisinos Hristodulu, Tatavla Tarihi, çev. Haris Rigas, Anna Maria Aslanoğlu, Stefo Benlisoy, İstos Yayıncılık, İstanbul: 2024.
Mihail Bahtin, Dostoyevski Poetikasının Sorunları, çev. Cem Soydemir, Metis Yayınevi, İstanbul: 2004.
Naz Vardar, “Carnival Celabrations in İstanbul: The Changing Perception and Experience of Apokries and Baklahorani”, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Boğaziçi Üniversitesi, 2020.









